Uluğ Bey

Dünyada ilk rasathane dokuzuncu asrın başlarında İslam dünyasında kuruldu. İslamiyet’ten önce ne Yunan ve ne de Çin’de rasathane mevcut değildi. Dokuzuncu asrın başlarında ilk kurulan rasathane Bağdat’ta Şemmasiye ve Şam’da Kassuyum rasathaneleridir.

de Ay yüzeyindeki bir kratere onun adını verdi.

Batı bilim dünyası, Uluğ Bey’e 15. Asır Astronomu unvanını layık görürken, Milletlerarası Astronomi Derneği

gökyüzü haritası, kendisinden sonra gelecek nesillere astronomi çalışmalarında ışık tutacak, onlara rehber olacaktı

Uluğ Bey, bu arada gökyüzünün bir de haritasını yapmayı başarmıştı Bu

Zamanın, mülkün, dinlerin değişmesi mümkündür.
Ancak heyet ilmi ve riyaziye değişmez

Uluğ Bey

Osmanlı Devleti’nde otuz yedi kişi müneccimbaşılıkta bulunmuştur. Bunların arasında Takiyüddin Raşit (ö. 1585) İstanbul›da kurduğu rasathane ile, Müneccimbaşı Derviş Ahmet Dede (ö. 1702) de yazdığı Arapça tarih kitabı Camiü›d-Düvel ile meşhur olmuştur. Müneccimbaşı Hüseyin Efendi (ö. 1650) ise zayiçelerinin isabetiyle tanınmıştır.

Takvimler 1800 senesine kadar Uluğ Bey Zîci’ne göre, bu tarihten sonra da Jacques Cassini Zîci’ne göre hesap edilmiştir.

Batıda astronomi dev adımlarla yeni keşifler arkasından koşarken, İmparatorluk içinde astronomi çalışmaları namaz vakitlerini tayin ve takvim tertiplerinden ileri gidemiyordu.

1579 yılı sonlarında, Şeyhülislâmın verdiği “rasat yapmak şeamet getirir” fetvası ile, bir İtalyan devşirmesi olan Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından rasathane bir gecede yerle bir edildi.

Bu müspet bilim yuvasının yıkılması Türk bilimine indirilmiş çok büyük bir darbe olmuştur. Böylece İstanbul Rasathanesinin tahrip edilmesi doğunun elinde bulunan mühim bir müspet ilim kolunun tamamen Avrupa eline geçmesine sebep oldu.