aklısın Frank” diye bağırdı toprak sahibi, “güzel bir kız şu âlemin bütün papazlarına bedel değilse, ben de şu bardağın içinde boğulayım. O aldıkları ondalıklar, çevirdikleri dolaplar uyduruk göz boyamadan, şeytanca bir dolandırıcılıktan başka nedir ki? Hem ben bunu ispat da ederim.” – “Umarım edersiniz” dedi oğlum Moses yüksek sesle, “hem ben” diye devam etti, “size cevap verebileceğimi düşünüyorum.” – “Harika, bayım” diye bağırdı toprak sahibi, hemen sırtını dönüp etraftakilere eğlenceye hazır olmalarını işaret etti: “Eğer konuyu ciddiyetle ele almak istiyorsanız, ben bu işe hazırım. Ve önce şunu söyleyin: Analojik bir çalışma mı istersiniz, diyalojik mi?” – “Rasyonel bir çalışma istiyorum” dedi Moses, memnuniyetle etrafına bakarak. “Bu da iyi” dedi toprak sahibi, “ve ilkin, her şeyden önce, umarım şunu reddetmezsiniz ki, varolan her şey vardır. Bunu kabul etmezseniz, devam edemem.” – “Peki” dedi Moses, “sanırım bunu kabul edebilirim; hem çok da işime yarar.” – “Ben de öyle umuyorum” diye cevap verdi karşısındaki, “kabul edersiniz ki, parça bütünden küçüktür.” – “Bunu da kabul ediyorum, hem doğru hem de akla uygun.” – “Umarım” diye devam etti toprak sahibi, “şunu da reddetmeyeceksiniz: Bir üçgenin üç açısı iki dik açıya eşittir.” – “Bu besbelli bir şey” diye yanıtladı diğeri ve memnuniyetle etrafa bakındı. “Güzel.” Toprak sahibi çok hızlı konuşuyordu: “Şimdi öncüller belirlendiğine göre, şuna dikkat çekerim ki, ken- di adına varolan şeylerin zincirlenmesi karşılıklı bir çifte ilişkiye yönelip doğal olarak problematik bir diyalojizm meydana getirir ve bu da belli ölçüde kanıtlar ki, ruhaniliğin özü ikinci Praedicabile’ye göndermeyle açıklanabilir.” – “Dur hele dur” diye bağırdı diğeri, “bunu kabul etmem. Böyle heterodoks doktrinlere boyun eğeceğimi mi sandınız?” – “Ne!” Toprak sahibi sanki heyecanlanmış gibi cevap vermişti: “Boyun eğme filan değil! Sadece şu açık soruma cevap verin: Aristoteles göreceli şeylerin bağlantı içinde olduğunu söylerken haklı mıydı?” – “Elbette.” – “Eğer öyleyse” dedi toprak sahibi, “tam sorduğum şeyi yanıtlayın: Benim örtük kıyasımda [enthymema] ilk kısmındaki analitik incelemeyi secundum quoad mı yoksa quoad minus mu yetersiz buluyorsunuz? Ve bana hemen nedenlerinizi, bunu neye dayandırdığınız söyleyin.” – “Bunu reddetmek zorundayım. Söylediklerinizle neyi kanıtlamak istediğinizi tam anlayamadım; ama tek ve basit bir teze indirgenirse, herhalde bir cevabı bulunur.” – “Tabii bayım” diye yanıtladı bunu toprak sahibi, “ben sizin en sadık hizmetkarınızım. Ama görüyorum ki sizi argümanlarla donatmamı istiyorsunuz, üstüne de biraz akıl eklememi. Olmaz bayım, bunu protesto ediyorum. Çok fazla şey istiyorsunuz.” Bunun üzerine bir kahkaha koptu, Moses’e gülüyordu herkes. Zavallı, bir grup keyfi yerinde insan arasında tek mutsuz kişiydi; bütün muhabbet boyunca ağzından tek bir sözcük daha çıkmadı.