gülseren budayıcıoğlu- kral kaybederse

Kaderden medet ummaktan vazgeç. Sen gayret etmezsen, o senin için bir şey yapamaz.

İnsan en kolay, en sevdiklerine kıyar.

Bu dünya erkekler için kurulmuştu

mücadelelerin, savaşın bittiği yerdir.

Beddua çaresizlerin elindeki tek silahtır. Bütün mücadele‍

Mevlam verince azma, geri alınca da kızma”

Firdevsi’nin ünlü bir sözü vardır. “Yeryüzündeki bütün ıstıraplar aza kanaat etmemekten doğar,” der.

Ne kadar acı verirse versin, yaşanan düş kırıklığı, inşam belli bir olgunluğa getiriyor. Sanki kozalarımızdan çıkıyor, yeni şeyler öğrenmeye, bizi zenginleştiren şeyler yapmaya başlıyoruz. Bunu öyle iyi anlıyorum ki...

yazmıştı.

Aslında yıllardır başkalarının kontratlarında neler yazdığını araştırıyor, gördüklerimi anlamaya ve anlatmaya çalışıyordum. Ancak çektiğim bunca acı boşa gitmemişti. Acılar her zaman insanlar için mutluluklardan daha öğretici olabiliyor. Napolyon Bonapart, “İnsanın olgunlaşabilmesi için acılarla yoğrulması gerekir çünkü o acılar hem taş, hem heykeltıraştır,” demiş. Gerçekten de öyleymiş. Artık kader çizgisinin herkeste çok farklı olabilen motiflerini sanki eskisinden daha iyi görebiliyor, hayatın arada bir de olsa insanlara fısıldadığı bazı gizleri daha iyi duyabiliyordum. Yeniden keşfettiğim, her birimizde farklı ama sürekli tekrar eden bu motifler çok

Arada bir de kendi kendine mırıl mırıl söylediği bir türkü vardı. 'Mevlam verince azma, geri alınca da kızma” filan gibi bir türkü işte...